Sıfırdan bir ev inşa etmek, arazinin temini, gerekli fiziksel, yasal ve mimari hazırlıkların yapılması gibi uzun ve zahmetli süreçlerin geçirilmesi anlamına gelir. Bunlar da kimi zaman birkaç yıla kadar varan uzun bir süre alabilir. Üstelik yalnızca zaman değil, evin her türlü hazırlığıyla ayrı ayrı ilgilenmek de son derece yorucu ve yıpratıcı bir iştir. Örneğin subasmanın yapılması, kaba inşaatın yapımı, hele ki sonrasındaki ince işlerin her biri için ayrı ayrı ustaların bulunması ve bu işlerin düzgün bir şekilde yaptırılması, gerçekten çok zorlu bir süreçtir. Öte yandan modern mimarinin bu işlerin kestirmeden çözülmesi için son derece başarılı bir ürünü var: Prefabrik evler! Ülkemizde 17 Ağustos depreminin ardından ortaya çıkan geniş ölçekli konut sorunuyla birlikte ilk kez kullanılmaya başlanan, fakat yıllar geçtikte prefabrik teknolojilerinin de ilerlemesi ve kalitelerinin artmasıyla her türlü eve alternatif olabilecek nitelikte ürünler haline gelen prefabrik evler, bugün artık betonarme evlerden ayırt edilemeyecek kadar güzel çeşitlere sahipler.
Bu yazımızda İspanya merkezli bir prefabrik ev firması olan Casas Cube tarafından tasarlanan ve uygulaması yapılan bir modeli tanıtacağız. Tasarımıyla pek çok betonarme evin çok ötesinde bir fark yaratan 75 metrekarelik bu son derece şık eve biraz daha yakından bakmaya ne dersiniz?
Evin temel yapısını çelik taşıyıcılar ve güçlendirilmiş beton paneller oluşturuyor. Yani yaygın bir yanlış bilginin aksine duvarlar sıkıştırılmış kağıttan veya benzeri dayanıksız bir malzemeden yapılmıyor. Tam tersine, bu prefabrik evler en az betonarme evler kadar sağlam ve deprem ve benzeri afetlere dayanımı da daha üst düzeyde.
Dış cephede ise doğal taş ve mermer kaplamasıyla ahşap paneller kullanılmış. Ayrıca fiberglas, cam yünü, polietilen ve yalıtım malzemesiyle gerek ısı yalıtımı gerekse de ses yalıtımı bakımından çok başarılı sonuçlar elde edilmiş.
İki cephesinde geniş pencereler bulunan oturma odası, doğal ışıktan alabildiğine yararlanıyor ve iç mekanda oldukça ferah bir hava hakim. Mobilyalarda bej ve beyaz renklerin tercih edilmesi de bu ferahlığı arttırıyor. Zeminde kullanın kahverengi tonu ise mobilyalarla son derece şık bir uyum içinde.
Aslında evin toplam 75 metrekare olan kullanım alanı kimileri için yetersiz görünebilir. Fakat alanın genişliğinden ziyade iç hacmin doğru kullanılması daha önemlidir. Nitekim burada gördüğümüz mutfak, doğru bir yerleşimle son derece geniş ve ferah görünüyor. Burada da beyaz tercihi devam ediyor ve bu da inox beyaz eşyalar ve ankastre grubuyla da mükemmel bir uyum içinde.
Yatak odaları, ev sahipleri tarafından zaman zaman ihmal edilebiliyor, veya daha doğru bir ifadeyle söyleyecek olursak, yeterince üzerine düşülmüyor. Bunun da sebebi yatak odasının yalnızca evin sahipleri ya da söz konusu yatak odasının sakinleri tarafından görülen ve kullanılan, başka kimsenin görmediği bir alan olmasından ileri geliyor genellikle. Bu yüzden de buraya yapılacak maddi ve zihni yatırım genellikle evin başka alanlarına, örneğin salonuna ya da oturma odasına kaydırılıyor. Bu yaklaşım bir yönüyle mantıklı ve doğru görünmekle birlikte, temel bir gerçeği de gözden kaçırmaktadır. O da, ömrümüzün üçte birinin bu odalarda geçtiğidir. Bunun üzerine genelde çok düşünmeyiz ama aslında bu kadar fazla vakit geçirdiğimiz ikinci bir mekan yoktur hayatımızda. Üstelik bu vakit uyku gibi kıymetli ve hassas bir şeyle geçirilir ki sırf bu yüzden bile yatak odalarının tasarımı çok önemlidir.
Bu evin yatak odasında güzel bir doğal ışık girişinin olduğunu ve mobilya ve aksesuarlarda açık tonların tercih edildiğini görüyoruz. Bu da ferah bir ortam sağlıyor ve kaliteli bir uykuya mükemmel bir zemin hazırlıyor.
Banyo tezgahında lamine MDF kullanılmış. Giderek yaygınlaşan dayanıklı bir malzeme olan lamine MDF, çok çeşitli renk alternatifleriyle de her zevke hitap ediyor. Evin tamamında olduğu üzere burada da beyaz renk hakim. Beyazın hijyen çağrışımı da olduğu düşünülürse bu tercihin hiç de yanlış olmadığı görülebilir.
Banyo dekorasyonunu estetik kılan duş kabinleri yazımız da ilginizi çekebilir.