Bugün Pireneler'de çok özel bir projeye konuk olacağız. Çevreleriyle uyum içinde duran taş evlerin bulunduğu küçük bir köyde, renove edilmiş taş bir evi ziyaret edeceğiz. Renovasyonun sonucu çok etkileyici. Şehir içinde bir çatı katı tasarımıyla yarışabilecek modernlikte ve konforda bir sonuç ortaya çıkmış. Üstelik rustik ve geleneksel havası da kaybolmamış. Eminiz böyle bir taş evde geçirilecek birkaç gün size bütün stresinizi ve yorgunluğunuzu unutturmaya yetecektir.
Ev Batı Pireneler'de Cerdenya isimli bir köyde bulunuyor. Tarlalar, çayırlıklar ve ormanlık arazinin içinde bulunan ev bir tepenin kuzey yamacına kurulmuş ve Serra del Cadi Dağı'nın nefes kesen manzarasına hakim. Bölge oksijen kaynağı olduğu gibi, köylülerden alacağınız doğal ürünlerle sağlıklı beslenebileceğiniz bir tatili de vaat ediyor. Bölgenin sessiz ve sakin oluşu da bir başka avantaj. Gürültüden uzak bir tatil için birebir.
Eve geniş ve taş döşeli bir avludan giriyorsunuz. Avlu bölge mimarisinin karakteristik özelliği. Bu merkez avlunun etrafında asıl ev konuk evleri bulunuyor. Asıl ev ev sahipleri tarafından kullanılırken, müştemilat yazlık ev olarak kiralanıyor. Tatiliniz süresince sizin gibi diğer tatilcilerle sosyalleşebileceğiniz gibi yerli ev sahiplerinin elinden çıkma yöresel yemeklerin de tadına bakabilirsiniz. Kim böyle bir tatile hayır diyebilir ki?
Evlerden birinin içine girdiğimizde iç mekanın dış mekanın aksine geleneksel bir biçimde tasarlanmadığını görüyoruz. Açık ve aydınlık iç mekanda siyah mobilyalar ve metal siyah bir merdiven kullanılmış. Bu da iç mekana gayet modern bir görüntü kazandırmış. Üstelik tasarımda çok fazla eşya kullanımına yer verilmeyip minimalist bir anlayış benimsenmiş. Ancak açıkta bırakılan ahşap kirişler ve boyanmamış taş duvar az da olsa rustik bir hava katıyor.
Bu evin en önemli özelliklerinden biri hakim olduğu manzara. Ev hakim olduğu harika manzarayla fark yaratıyor. Oturma odasındaki geniş pencereler manzaranın görünürlüğünü bir kat daha arttırıyor. İç mekan tasarımı ise son derece sade ve modern tutulmuş. Yine girişteki gibi duvarın bir bölümü sıvanmadan ve boyanmadan bırakılmış ve rustik havanın kaybolmaması sağlanmış. Odanın en göze çarpan unsuru ise çok şık bir tasarıma sahip olan şömine. Yani bu da demek oluyor ki, burada sadece yazlarınızı değil, kışlarınızı da geçirebilirsiniz. Eminiz bölgenin kış manzarası da yazın olduğu gibi son derece hoştur.
600 metrekarelik plan pek çok şeye olanak tanıyor. Asıl evin yanı sıra bir kaç konuk evi bulunuyor. Açık tasarım sayesinde evin her yerine taze gün ışığı girebiliyor ve böylece ev son derece aydınlık oluyor. Diğer odalarda olduğu gibi bu odada da siyah ve beyaz kontrastından son derece iyi bir şekilde faydalanılmış. Yine daha önce gördüğümüz odalarda olduğu gibi duvarın bir bölümü sıvanmadan taş olarak bırakılmış ve ahşap kirişler sayesinde rustik hava korunmuş. Aydınlatma unsurlarının odaya şık bir hava kattığını da söylemeden geçmeyelim.
Asıl evin yatak odasına ait bu fotoğrafta da gördüğünüz gibi, modern ve minimalist tasarım rustik ve geleneksel unsurlarla bir araya gelmiş. Beyaz ve gri tonlar odaya ferah ve çağdaş bir görünüm kazandırmış.
Bu fotoğrafta da yine iç ve dış mekan arasında ilişkiyi ve geniş pencereler vasıtasıyla aralarındaki yumuşak geçişi görüyorsunuz. Dış mekanın doğal ve orijinal görüntüsüyle, iç mekanın modern lüksü arasında hoş bir geçiş yaratılmış. İnce çizgiler ve berrak renklerin hakim olduğu mobilyalarla, ahşap ve doğal taşın yakaladığı uyum göz alıcı.
Son olarak birden çok evde bulunan üstü kapalı panoramik terası göstermek istiyoruz. Bu teraslarda Pirenelerin eşşsiz manzarası eşliğinde içkinizi yudumlayıp sevdiklerinizle hoşça vakit geçirebilirsiniz. Sizce de nefes kesici değil mi?