Bir harabenin parmak ısırtan bir eve dönüşümü

homify.com.tr homify.com.tr
Patiowohnung, Wirth Architekten Wirth Architekten Industriële keukens
Loading admin actions …

Türkiye'de yüz yıl önce yapılan bir evin hâlen ayakta olma ihtimali son derece düşüktür ve ayaktaysa da, evin sahibinin yapacağı en muhtemel şey evi bir müteahhite verip dikilecek olan apartmandan maksimum payı kapmaya çalışmaktır. Oysa bugün müthiş değişimini göreceğiniz, Almanya'daki bu ev yaklaşık 100 yıllık bir geçmişe sahip. Elbet yıllar içinde zamanın yıpratıcı etkilerinden uzak duramamış ama konusunda uzman olan usta ellere teslim edildikten sonra ikinci bir hayata kavuşmuş. İşte Almanya'dan son derece etkileyici ve ilham verici bir restorasyon projesi.

Önce: Harabe manzarası

Mekânın tadilat öncesi durumuna baktığımızda karşımızda pek de iç açıcı bir manzara görünmüyor ne yazık ki. Karanlık bir oda, yıkık dökük ve çöplüğü andıran bir avlu ve modası geçmiş bir iç dekorasyon anlayışının izleri.

Önce: Karanlık odalar

Mekânın onarımının hemen başlangıç aşamasında çekilmiş olan bu resimde gördüğünüz gibi mekân yenilenirken bir hayli köklü bir inşaat hamlesine girişilmiş. Bir sonraki resimde göreceğiniz gibi yapılan en kritik hamlelerden biri duvardaki tüm boya ve sıva kalıntılarının sökülmesi ve çıplak tuğlanın bir dekorasyon ögesi olarak evin yeni haline entegre edilmesi olmuş.

Sonra: Aydınlık ve ferah bir ev

İnanılması güç değil mi? Az önce gördüğünüz o korkunç durumdaki ev, usta işi bir tadilat çalışmasının ardından adeta yeni yapılmışçasına pırıl pırıl, aydınlık ve ferah bir mekân haline gelmiş durumda. Açık ev prensipleri doğrultusunda mümkün olduğunca az iç duvarın kullanıldığı yeni planda, ahşap zeminle ısınan, tuğla duvarlarla karakter kazanan kendine has bir ev manzarası görüyoruz.

Sonra: Mutfak

Adeta tarihi bir binaya girer gibi, kemerli bir kapıdan geçerek girilen mutfak alanında ise hem evin geri kalanında olduğu gibi ferah, hem de siyah rengin kullanımıyla son derece asilane görünen bir ortam bizi karşılıyor. Bir zamanlar burada sadece bir ara duvarın durduğu düşünülürse, inanılması güç bir değişim.

Sonra: Oturma köşesi

Mekânın tamamında uygulanan laminantın samimiyet kattığı bu oturma köşesinde ise ilk kez ünlü mimar ve tasarımcı Mies van der Rohe'nin tasarladığı Barselona tarzı koltukla deri kanepenin uyumunu görüyoruz. Her bir ayrıntının özenle seçildiği ilk bakışta görülüyor.

Sonra: Çalışma odası

Önceleri büro olarak da kullanılan binanın yeni halinde de bir çalışma alanı yaratmayı unutmamış proje ekibi. Burada özellikle standart bir masa yerine duvara monte edilmiş olan ahşap bloğun masa işlevini görmesi ve bunun son derece modern görünümlü bir sandalyeyle tamamlanması mekâna çok orijinal bir hava katıyor.

Önce: Avlu

Evin dış kısmında bulunan avlunun tadilattan önceki hali pek iç açıcı değil. Hem zamanın yıpratıcı etkileri yüzünden, hem de karanlık görünümü dolayısıyla insana hiç de çekici gelmiyor.

Sonra: Huzur sembolü

Az önce gördüğünüz o korkunç avlunun bu yeni haline bakınca insan bu tadilat projesinden etkilenmeden edemiyor. Gerçekten de çok özenli bir proje çerçevesinde gerçekleştirilen yenilemenin ardından, avlu küçük olmasına rağmen insanı kendine çeken, kahvrengi ahşap tonlarıyla müthiş bir sıcaklık vaât eden, şahane bir mekâna dönüşmüş durumda. 

Bu projeyi beğendiyseniz, ’Huzurlu bir hayatın resmi’ başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz. 

Hulp nodig bij uw woonproject?
Neem contact met ons op!

Hoogtepunten uit ons magazine